Güncelleme Tarihi:
ESAD’A EN BÜYÜK DARBE: Suriye’de rejim şimdiye kadarki en büyük darbeyi yedi. Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) “Şam Volkanı” ve “Suriye Depremleri” adlı iki büyük operasyon başlattığını açıklamasının hemen ardından Şam yapılan üst düzey bir toplantıya
intihar saldırısı düzenlendi.
KORUMA VURDU, ENİŞTE ÖLDÜ: Esad’ı hedef alan saldırıda, eniştesi Asıf Şevket, Savunma Bakanı ve Şam’ın “Türkiye bağlantısı” General Türkmeni öldü. Saldırganın bir koruma olduğu öne sürüldü. Saldırıyı ÖSO’nun yanısıra, İslamcı bir grup da üstlendi. Şam Yönetimi, Katar, Suudi Arabistan, Türkiye ve İsrail’i suçladı.
Rejim karşıtı silahlı muhaliflerin, El Midan, Kabun, Barzeh, Zaire ve Assali semtlerinde düzenli orduyla çatışmaları dün de devam ederken başkentin kalbindeki Ravda semtinde bulunan Ulusal Güvenlik merkez binası önünde saldırı düzenlendi. Bu sırada bakanlar kuruluyla üst düzey istihbarat yetkilileri toplantı için bir araya gelmişti. Suriye Enformasyon Bakanı Umran ez-Zuabi, devlet televizyonunda, “Katar, Suudi Arabistan, Türkiye ve İsrail istihbaratının düzenlediği bu saldırı cevapsız kalmayacaktır” dedi.
SALDIRI SONRASI ŞAM'DAN İLK GÖRÜNTÜLER / WEB TV
Esad’ın korumalarından
Rejimin en önemli isimlerinden üçü ölürken, İçişleri Bakanı Muhammed El Şaar da dahil çok sayıda üst düzey yetkili saldırıdan yaralı kurtuldu. Yaralanan Ulusal Güvenlik kurumunun başındaki General Hişam İhtiyar ise acil ameliyata alındı. Reuters’a konuşan Suriyeli bir güvenlik kaynağına göre intihar saldırganı, Esad’ın yakın çevresinin koruma ekibinden. Saldırının ardından Ravda semtinde can pazarı yaşanırken, Suriye ordusu yaralıların kaldırıldığı Şami Hastanesi’ni güvenlik kordonuna aldı. Başkentin yüzde 80’inde ordunun yolları kapattığı öne sürüldü.
PATLAMANIN ARDINDAN TWITTER'DA YAYILAN OLAY YERİ FOTOĞRAFLARI
‘Sürprizlerimizi bekleyin’
Muhalif saflara geçen askerlerden ve sivillerden oluşan, silahlı muhaliflerin en güçlü grubu sayılan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), önceki gün ülke genelinde “Şam Volkanı ve Suriye depremleri” adlı büyük bir operasyon başlattığını açıklamıştı. ÖSO sözcüsü Albay Kasım Saadeddin dünkü saldırıyı üstlenirken şu ifadeleri kullandı: “Bahsettiğimiz volkan buydu. Barbarca katliamların sorumlularını öldürdük. Savaşı Şam’a taşıdık. Tüm Şam’ı kontrol etmek için açık bir planımız var. Sadece hafif silahlara sahibiz ama bu bize yeter. Yeni başladık. Zafer yakındır. Sürpriz bekleyin.”
Bu açıklamanın hemen ardından Şam’ın kuzeyindeki Muhacirin semtinde de beş patlama duyulduğu bildirildi. Esad’ın kardeşi Mahir’in komuta ettiği Dördüncü Zırhlı Tümeni’in üssü de bu bölgede bulunuyor. Suriyeli yetkililer bu iddiayı yalanladı.
EN KORKULAN ADAM: Asıf Şevket
Savunma Bakan Yardımcısı Asıf Şevket (62), Esad’ın ablası Büşra ile evli. Muhaliflere karşı en sert tedbirleri aldığı için rejimin en korkulan isimlerinden olan Şevket’in ilk eşini boşayarak yaptığı bu evliliğe, özellikle Hafız Esad’ın büyük oğlu Basil karşıydı. Hatta Hafız Esad, Büşra’dan uzak tutmak için Şevket’i 1993’te hapsetmişti. Basil trafik kazasında ölünce Asıf Şevket, Büşra ile evlenebildi ve hızla güç kazandı.
EN YETKİLİ SÜNNİ: Hasan Türkmeni
Ocak 1935’te Halep’te doğan Hasan Türkmeni, topçu teğmen olarak girdiği Suriye ordusunda hızla yükselmişti. Alevilerin domine ettiği askeri yönetimde en yüksek mertebeye yükselen Sünni olan General Türkmeni, 2004-2009 arasında savunma bakanlığı yaptıktan sonra bakanlık yetkili Devlet Başkan Yardımcısı olarak atanmıştı. Türkmeni, Şam rejiminin Ankara ve Tahran ile bağlantısını sağlıyordu.
EN YETKİLİ HIRİSTİYAN: Davud Racha
8 Ağustos 2011’de Savunma Bakanı olarak atanan Davud Racha, aynı zamanda Esad’ın Başkomutan Yardımcısı ve hükümetin Başbakan Yardımcısı olarak görev yapıyordu. 65 yaşındaki emekli general Racha, iç savaşta öldürülen en üst düzey hükümet yetkilisi oldu. Racha, aynı zamanda en üst düzey Hıristiyan yetkiliydi. AP, “Rajha’nın ölümünün Hıristiyan azınlık içinde de yankıları olacaktır” diye yazdı.
İslamcı grup da üstlendi
Liva el İslam (İslam Tugayı) adlı muhalif grup da saldırıyı üstlenirken, Facebook sayfasında ÖSO’ya kıyasla daha fazla ayrıntı verdi:
“Grubumuza bağlı Seyid El Şüheda tugayı, Ulusal Güvenlik binasındaki kriz kontrol merkezine patlayıcı yerleştirmişti. Canlı bomba kullanmadık. Bir aydır bu saldırıyı planlıyorduk.”
AFP’ye konuşan bir Suriye askeri yetkilisi ise “durumun kontrol altında olduğunu, dairelere ve camilere saklanan teröristleri kovaladıklarını” söyledi. Resmi açıklamada “Terörist bombalı saldırı kiralık ellerin işi, bizi yıldıramaz, suç çetelerini sileceğiz” dendi. AP ise “Saldırının arkasında kimin olduğu kesinleşmese de, bu üst düzey suikastlar 16 aylık çatışmada bir dönüm noktasının sinyali olabilir” diye yazdı.
Saldırı için dört teori
Ulusal Güvenlik Dairesi’nin merkez binasının bulunduğu Ravda’da hasar gören bir binanın fotoğrafı dün Twitter’da binlerce kişi tarafından paylaşıldı. Reuters’e konuşan Şamlılar ise patlama sesi duymadıklarını ve duman görmediklerini söylediler. Bu durum, “bombalı araç” teorisini zayıflatıyor. Diğer üç teori şöyle: 1) Bir koruma toplantı salonunda üstündeki bombayı patlattı. 2) Toplantı salonuna önceden yerleştirilen bomba uzaktan kumandayla patlatıldı. 3) Koruma bombayı patlatmak istediği yere bıraktı ve kaçtı.
Guardian: Esad yaralı Esma kaçtı
İngiliz Guardian gazetesi, Suriyeli yerel kaynaklara dayandırdığı haberinde, kentte Devlet Başkanı Esad’ın da saldırıda yaralandığı ve Lazkiye’ye kaçtığı dedikodularının yayıldığını yazdı. Saldırıdan sonra kayıplara karışan devlet başkanının yeri bilinmiyor. Kentte yayılan bir diğer söylentiye göre ise Devlet Başkanı Esad’ın eşi Esma Esad bombalı saldırının ardından Şam’ı terk etti ve Rusya’nın başkenti Moskova’ya sığındı.
Muhaliften komplo teorisi: Aslında iki ay önce öldüler
Suikast, Twitter’ı da hareketlendirdi. Dr. Abdurrahman Et Dimaşkiye adlı Suriyeli muhalif Twitter’da şu iddiayı ortaya attı:
“Özgür Suriye Ordusu, Suriye’deki askeri operasyonları yöneten Asıf Şevket, Davud Racha, Hasan Türkmeni, Muhammed Şaar, Hişam Bahtiyar, Muhammed Said Buhaytan, Ali Memlük ve Salah en-Naimi’den oluşan konseyi, bir korumalarının yardımıyla yemek sırasında zehirlemişti.
Sahabe Tugayları adlı birim tarafından gerçekleştirilen suikastta bu isimler öldü, ama Şam rejimi bunu iki ay gizledi. Bu ölümleri en uygun zamanda, en uygun biçimde kullandılar. Hatta iki aydır morgda bekletilen cesetler, sözde bombalı saldırının yapıldığı binaya getirildi.”
Kritik dönemde Rusya’ya baskı
Saldırı, Suriye konusunda diplomasinin hızlandığı bir döneme denk geldi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Suriye rejimine yeni yaptırım tehdidi içeren bir karar tasarısını dün oylamaktan son anda vazgeçti. Oylama bugün. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Suriye’yi BMGK’de kollayan ülkelerden Çin’e gidip “Akan kan dursun” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan ve BM Özel Temsilcisi Kofi Annan, Suriye’nin BMGK’deki bir numaralı koruyucusu Rusya’da krizi ele alırken, dünyadan saldırıya şu tepkiler geldi:
-Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov: Suriye’de nihai bir savaş var. Muhalefeti desteklemek çıkmaz sokak. Esad kendi başına görevden ayrılmayacak ve Batılı ortaklar bu konuda ne yapacaklarını bilmiyorlar.
-ABD Savunma Bakanı Leon Panetta: Artan şiddetten çok endişeliyiz. Esad’a azami baskı yapılması lazım. Suriye’de olaylar kontrolden çıkıyor.
-Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius: Çok önemli bir olay. Bu ölçüde bir şiddet, Suriye’de siyasi geçiş sürecinin gerekliliğini ve aciliyetini gösteriyor.
-İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague: Kınadığımız bu olay, BMGK’nın 7. maddesinin acil olarak uygulanması gerektiğini göstermektedir. Tüm BMGK üyelerinin, şiddetin sona ermesi için Annan planının uygulanması yönünde sorumluluğu vardır.
-Almanya Başbakanı Angela Merkel: Saldırı, BM’den yeni bir karar geçirmenin tam zamanı olduğunu gösteriyor.